Loading
 
 
 

Sürdürülen Projelerimiz

 

Dijital Portatif X-Ray Cihazı:

      Bu proje ile, taşınabilir bir dijital dental röntgen sisteminin geliştirilmesi amacıyla bilimsel çalışmalarımızı tamamlamayı ve dişçilikteki mevcut X-ışını tabanlı görüntüleme sistemlerine göre daha üstün özellikliklere ve çeşitli kullanım kolaylıklarına sahip bir ürünü geliştirilmeyi hedeflenmekteyiz.
      SanTez tarafından desteklenen ve Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Enstitüsü BUMIL laboratuvarı ile ortak gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında cihaz tasarımımız devam etmektedir.
      Bu projenin temel amacı, oldukça yaygın olan film tabanlı diş röntgen çekimlerinin işletme maliyetlerini daha ekonomik bir seviyeye çekmek ve radyasyon açısından da dozu düşürerek daha güvenli bir hale getirmek, kullanıcı ve hastaya kullanımı daha kolay, düşük maliyetli, hızlı ve kaliteli bir çözüm sunmaktır. Film yerine CMOS tabanlı özel direk dijital sensör kullanımı sayesinde bütün görüntüler kullanıcı ve hastayı minimum derecede etkileyecek kadar düşük doz kullanımı ile elde edilecektir. DICOM standartında oluşturulacak medikal görüntüler hızlı bir şekilde bilgisayar ortamında paylaştırılacak, görüntüler üzerinde imge kontrast geliştirme ve ileri ölçüm teknikleri geliştirilecek yazılım ile basit bir kullanıcı arayüzü ile kolayca yapılabilecektir.

      Geliştirilecek olan bu sistemin en büyük özelliği, kablo bağlantısı olmadan basit bir akü ile çalıştıralabilecek kadar enerji dostu olmasıdır. Cihazın ana bilgisayardan ayrı, çekim yapan dijital sensör kısmı; basit bir ekranına sahip, tek başına fişe bağlı olmadan çalışabilen ve ana konsulu ile kablosuz iletişim kurabilen portatif ayrı bir bağımsız sistem olarak tasarlanacaktır. Bu şekilde mevcut kliniklerde, hastanın bulunduğu konumda yada birden fazla film çekim yapılan yerler arasında kolaylıkla taşınarak kullanılabilecektir. Yayılan radyasyonu minimizer edecek elektronik ve mekanik tasarım eklentileri ile radyasyon saçılımı minimize edilecek bu da kurşun oda gibi ayrı bir bölgede film çekilmesini gereksiz kılacaktır.

 

Dijital Portatif X-Ray Cihazı

 

 


Mevcut Sorunlar ve Çözüm Önerilerimiz:

      Günümüzde X-ışını kullanılarak yapılan çekimlerin yaklaşık %30’u diş konusunda olmaktadır. Öte yandan ülkemizde, şu anda genel yaygın kullanımda bulunan dental röntgen sistemlerindeki teknolojik seviye, diğer X-ışını temelli genel radyoloji uygulamalarına göre (floroskopi, DSA, tomografi) oldukça geride bulunmaktadır. Diş hekimlerinin genel sorunlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

1. Yüksek / Bilinmeyen Doz: Diş çekimlerinde tüpün sadece zamana ayarlı olarak değiştirilmesi, çekimler sırasında ortaya çıkan doz konusunda bilinmezliklere yol açmaktadır. Tek bir değişken ile kullanılan tüpler günlük kullanımda tek bir değere sabitlenmekte bu da gereksiz doz yayılımına sebep olmaktadır.

Çözüm: Otomatik sensör tüp bağlantısı sistemi ile birlikte sistemin radyasyon oranı gerçek zamanlı olarak kontrol edilecek, sensör ihtiyaç duyduğu radyasyonu tüpe bildirerek, sadece zamansal değil kontrast ve görüntü kalitesi açısından büyük önem taşıyan voltaj ve akım değerlerini de değiştirerek optimum doz kalitesini yakalayacaktır.

2. Kalibrasyon: Mevcut cihazlar kuruldukları andan itibaren herhangibi bir test veya denetime tabii olmaksızın uzun yıllar kullanılmaktadır. Süreç içerisinde ortaya çıkan etkenlere bağlı olarak röntgen tüplerinin performansındaki değişim sorgulanmamaktadır.

Çözüm:  Otomatik kalibrasyon sistemi ile sistem tüpten çıkan dozu sürekli olarak kontrol edecek, kontrolsüz bir şekilde aşırı radyasyon kullanımına izin vermeyecektir.

3. Görüntü İşleme: Görüntülerin oluşmasının ardından aktif bir işlem yapılamamakta görüntüler oldukça düşük detaylarda klinik kullanıma uygun olmayan monitörler ile gösterime sunulmaktadır.

Çözüm: Kliniklerle yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçlara yönelik yazılımsal modüller oluşturulmakta bu da teşhis konusunda önemli avantajlar sağlamaktadır. Örneğin kanal tedavileri için kanalların görüntüde otomatik olarak tanımlanması ve kanal boylarının ölçülmesi, Ortodonti kliniklerinde ihtiyaç duyulan diş yapılarının zamana göre değişiminin incelenmesi, implant tedavileri için implantın yerleşiminin belirlenmesi bu paketlerden birkaçıdır.

4. Radyasyon Saçılımı: Klinik olarak kullanılan tüplerin büyük bir kısmı etrafa yaydığı radyasyon açısından risk teşkil etmektedir. Maliyet ve tasarım eksiklikleri sebebi ile diş çekimi yapılan tüplerin büyük bir kısmı sadece görüntü alınacak bölgeye değil bütün odaya raydasyon yayılımı yapmakta bu da doktorlar ve hastalar açısından risk teşkil etmektedir.

Çözüm: Elektronik tasarım kapsamında dozu optimize ederek radyasyon oranında %80’e varan düşüş sağlayan cihazımız bunun yanında mekanik radyasyon kesen yapılar sayesinde diş haricinde saçılan radyasyonu minimize etmektedir.

5. Sık Kullanım: Sistemlerdeki ısınma ve kullanım problemler dolayısı ile özellikle hasta yoğunluğu olan kliniklerde hasta birikmesine yol açmaktadır.

Çözüm: Tam otomatik konsol sisteme herhangibi bir değişken girmesine ihtiyaç bırakmamaktadır. Sistemimizin tümü ile taşınabilir olması sayesinde hastaları bulunduğu ortamdan kaldırmadan görüntü çekimlerini anında almak mümkün olmaktadır.

6. Görüntü Kalitesi: Kalitesiz sensör kullanımı, tüpün doğru ayarlanmaması, görüntülerin düşük kalitede işlenmesi gibi sebepler sebebi ile görüntülerde anatomik olarak ciddi kayıplar yaşanmaktadır.

Çözüm: Medikal görüntüleme formatı olan DICOM standartı kullanılan cihazda, otomatik sensör tüp bağlantısı ve robotik tüp yönetim sistemi ile görüntüyü doğru açılarda almak ve bunları doğru şekilde kullanıcıya aktarmak temel hedefimizdir. 

7. Sabit Mekan / Kısıtlı Kullanım: Tüplerin duvarlara sabitlenmesi, yüksek radyasyon oranı gibi sebepler dolayısı ile dental tüp kullanımı belirli alanlarda kısıtlanmış durumdadır. Bu da klinik yoğunluk yaratmasının yanı sıra, tedavinin bölünmesine yol açmakta bu da tedaviyi zorlaştırmaktadır.

Çözüm: Elektrik şebekesinden bağımsız çalışan sistem tümü ile taşınabilir olup, kliniklerin kullanımına uygun olarak şekilde tasarlanmıştır. Hastanın makinaya taşınması yerine makinalar hastaya taşınacak, bu sayede tedaviler hızlanacaktır.

8. Tüpten bağımsız sensör: Mevcut diş röntgenlerinde sensör ve tüp parçaları kendi içlerinde işlem yapmakta, bu da görüntü optimizasyonu ve kullanım zorluğu yaratmaktadır.

Çözüm: Otomatik sensör tüp bağlantı mekanizması sayesinde sensör ihtiyaç duyduğu parametreleri tüpe iletmektedir. Sistem radyasyon optimizasyonu yanı sıra optimal görüntü için gerekli parametreleri de otomatik olarak hesaplayabilmektedir.

9. Film Maliyetleri / Zaman problemi: Filmlerin banyo edilmesi, her film çekimi için ayrılan zaman süresini arttırmaktadır. Bunun dışında banyo kalitesi ve kullanıcı hataları sebebi ile görüntüler istenilen kalitede oluşmamakta ve sarf maliyeti yaratılmaktadır.

Çözüm: tümü ile dijital olan sistemimiz hastane içerisinde kullanılmakta olan HIS ve RIS yapıları ile tam uyumlu olarak çalışabilmekte.Bu sayede görüntü paylaşımı gösterimi konusunda bir sorun yaşanmamaktadır. Dahili yüksek çözünürlüklü monitörler görüntülerdeki en ufak detayları bile kaçırmamanızı sağlar.

 
 

 

Çift Enerjili Direkt Röntgen Sistemi

      Bu proje ile genel radyolojik teşhis için en sık kullanılan direk görüntüleme metotlarında radyasyon oranını azalmayı ve görüntü kalitesini üst seviyeye çıkarmayı hedeflemekteyiz. Kullanıcı açısından yüksek kaliteli cihazları ulaşılabilir yapmayı planlamaktayız.

      Farklı güçlerde oluşturulan X-ışınları ile görüntüdeki kontrastı yükselterek yüksek kaliteli görüntü oluşturmaktadır. Sistem donanımsal olarak ileri uygulama özelliklerine sahiptir. Örneğin akciğer röntgenlerinde kaburga kemikleri olmadan yüksek yumuşak doku hassasiyetine sahip görüntüler oluşabilir.

  • Dual Energy Sistemi sayesinde yüksek kontrast ve görüntü kalitesi.
  • %50’ye varan radyasyon tasarrufu
  • Hızlı Görüntü oluşturma
  • Yüksek Enerji Tasarrufu
  • İthal sistemlere oranla %50 daha ekonomik

Çift Enerjili PA Akciğer Görüntüsü

 

Dual Enerji Direkt Röntgen Sistemi

 


Dual Enerji Direk Röntgen Sistemi Nedir?

      Dual energy X-Işını teknolojisi özellkle kemik dansitometre ölçümleri amacı ile ortaya çıkmış bir tekniktir. Tekniğin temeli iki farklı enerjide gönderilen X-ışınlarının farklı dokularda değişik kontrastlar yaratmasdır. Bu değerlerin arasında matematiksel ilişkiler kurarak dokudaki istediğimiz kontrastları yükseltebilme, istenen bir doku parçasına odaklanabilme gibi özelliklere sahip olmaktayız.

      Kemik dansitometrelerinde kullanılan sistemlerde yumuşak doku kontrastı çıkarılır ve kemik mineral yapısı ortaya çıkar. DSA denilen anjiyo cihazlarında ise kontrastlı ve kontrastsız görüntüler birbirinden çıkarılarak, kontrastın bulunduğu dokular çok daha yüksek detayda görüntülenebilir. Bu sistemler özellikle girişimsel tedavilerde doktorlar açısından önemli bir avantaj teşkil eder. Yeni dedektör teknolojilerinin gelişmesi ile bu işlem hızlı bir şekilde ardarda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Milisaniyeler bazında tepkime süresi olan dedektörler yeni nesil yüksek frekans devreleri ile desteklenen tüpler ile birleşince sistemlerin görüntü oluşturma kapasiteleri oldukça artmış durumdadır. Teknik olarak mümkün görülen bu görüntü işleme süreçlerindeki yenilikler henüz klinik uygulamalara yansımamıştır.
Yeni nesil sistemler sayesinde biz bu yapının uygulama alanını geliştirerek direk görüntüleme alanına taşımayı planlamaktayız.